CHP’Lİ SEÇER’İN KOCAMAZ DÖNEMİNE İFTİRA ATTIĞI YARGI KARARIYLA TESCİLLENDİ…

CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in önceki dönem Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz dönemine iftira attığı yargı kararıyla tescillendi. Burhanettin Kocamaz, “Ben ve töhmet altında bırakılan bürokrat arkadaşlarımız, açıklanan bu mahkeme kararıyla tescillendiği gibi, kişilik haklarımıza yapılan bu alçakça saldırıyı karşılıksız bırakmayacak, her türlü kanuni haklarımızı ve manevi tazminat talebimizi yasal yollardan kullanacağız” diyerek CHP’li Seçer ve yönetimine tazminat davası açacaklarını duyurdu.

CHP’Lİ SEÇER’İN KOCAMAZ DÖNEMİNE İFTİRA ATTIĞI YARGI KARARIYLA TESCİLLENDİ…

Mersin tarihinin en başarısız hizmet dönemini geçirdiği CHP’li Vahap Seçer’in kendi başarısızlığını örtmek için büyükşehir yönetimini devraldığı önceki döneme iftira attığı yargı kararıyla resmileşti.

Kocamaz döneminde gösterildiği gibi Mersin genelinde 5 bin 500 kilometre asfalt dökülmediği, bunun yalan beyan olduğunu iddia eden Vahap Seçer, yüklenici firmaya haksız ödemeler yapılması için hak edişler hazırlandığı gerekçesiyle sorumlu olduğunu öne sürdüğü bürokratlar hakkında dava açmıştı.

11 bürokratı hırsızlıkla itham eden CHP Seçer, yerel mahkeme tarafından davayı kaybetmişti. Seçer, kararı istinafa taşımıştı. İstinaf Mahkemesi de davayı esastan reddederek yerel mahkemenin kararını kesinleştirdi.

Bu kararın ardından CHP’li Vahap Seçer’in yetkisiz kişilerle hazırladığı uydurma tutanaklarda hem bakanlık yetkililerinin hem de mahkemenin belirlediği uzman bilirkişilerce çürütüldü. Seçer’in önceki dönem Büyükşehir yönetimine ve önceki dönem Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’a iftira attığı da resmen ortaya çıktı.

İstinaf mahkemesinin kararının ardından açıklama yapan Önceki dönem Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı ve İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, “Bakanlık müfettişlerinin ve bilir kişi heyetinin yerinde yaptığı incelemelerde, yetkisiz ve teknik bilgisi olmayan kişilerce tutulan uydurma tutanaklarda yapılmadığı iddia edilen asfaltların tamamının yapıldığı yerinde tespit edilmiştir. Oysa Kocamaz’ın yönetimindeki bir Belediye’de, bu tür bir olaya tevessül edecek kişi, başına neler geleceğini çok iyi bilir! Bu despotluğun, bu kibirli duruşun, bu kin ve nefretin ve insanları ayrıştırmanın hesabı sandıkta mutlaka sorulmalı, Mersin bu ben yaptım oldu mantığından, yapılan ayrımcılıktan ve insanlara tepeden bakan bu kibir abidesinden behemehâl kurtulmalıdır. Ben ve töhmet altında bırakılan bürokrat arkadaşlarımız, açıklanan bu mahkeme kararıyla tescillendiği gibi, kişilik haklarımıza yapılan bu alçakça saldırıyı karşılıksız bırakmayacak, her türlü kanuni haklarımızı ve manevi tazminat talebimizi yasal yollardan kullanacağız” diyerek Seçer’e iftira davası açacaklarının mesajını verdi.

İşte Burhanettin Kocamaz’ın sosyal medyadan yaptığı Açıklaması:

Ben sizlerin güven, destek ve teveccühleri ve Rabbim’in de yardımı ile 25 yıl Belediye Başkanlığı yaptım. Başkanlık yaptığım sürece, Belediye’yi “Beyt-ül Mal” ve bana verilen bir emanet olarak gördüm. Kimseye peşkeş çekmedim, çekilmesine de izin vermedim. Görev süremiz boyunca, yandaş kayırmacılığı yapmadık. Zaten kıt olan kaynakları kör kuruşuna kadar koruduk. Yalandan kaçındık. Halkımıza her daim doğruları söyledik. Defalarca teftiş geçirdik. Her defasında da denetim ve soruşturmalardan alnımızın akıyla çıktık. Defalarca takdir aldık. Belediyecilikte çığır açtık. Kimsenin hayal bile edemediği projeleri hayata geçirdik. Belediye yönetimlerinin dikkate almaya cesaret edemediği kalite uygulamasını başlattık ve bunu başararak Türkiye’de onlarca kalite ödülü ve TSE Belgesi aldık. Bununla da yetinmedik, Türkiye’den Avrupa Kalite Belgesi alan ilk Belediye olduk. Türkiye Belediyeler Birliği(TBB), Tarihi Kentler Birliği(TKB), Çukurova Belediyeler Birliği(ÇBB), Türk Dünyası Belediyeler Birliği(TDBB) ve Dünya Belediyeler  Birliği(DBB)’nin kurucuları arasında yer aldık. TBB, TDB ve ÇBB’inde Başkan yardımcılığı, TKB’inde Meclis Başkanlığı, ÇBB’de ayrıca Başkanlık görevinde bulundum.

2016 yılında 15 Temmuz hain darbe girişiminden hemen sonra Ağustos ayında Mersin’de değişik Ülke ve Kıtalardan birbirlerine kardeş olmuş 200’e yakın kent yöneticisini toplayarak Dünya Kardeş Şehirler Birliği fikrini gündeme getirdim. Birliğin fikir babası olarak, Birlik Başkanlığına seçildim. Türkiye adına üstlendiğim bu şerefli görevi iki yıl sonra Malezya’da Zürih Belediye Başkanına devrettim. Zürih Belediye Başkanının önerisiyle de Birliğin Onursal Başkanlığına getirildim. Marka ve örnek alınan bir Belediye Başkanlığı dönemleri yaşadım.

Görevde olduğum dönemlerde birçok İktidar Belediyesinin yapamadığı hizmetleri bir muhalefet Belediyesi olarak hayata geçirdik. Birçok başkanın bir dönemi dahi tamamlayamayıp ceza alarak görevden el çektirildiği o makamı 25 yıl şan ve şerefle taşıdım. Hizmetler ürettim ve hala Halkımızdan teveccüh görerek, alnı açık başı dik bir şekilde her yerde dolaşabiliyor, şahsi beklentileri olan ve bizden yüz bulamayan birkaç hadsizin dışında herkesten itibar görebiliyorum. Bu durum benim için aileme ve çocuklarıma bırakabileceğim en büyük miras, en büyük itibar ve en büyük onurdur.

“SEÇER SAHTE RAPORLARLA DEVRİ SABIK YARATMA GAYRETİ GÜTTÜ!”

2019 yılında akıl almaz entrikalarla adaylığımızın engellenmesi sonucu seçime sokulmadığımızdan dolayı hasbelkader yönetime gelen Sayın Seçer, göreve geldiğinin 3.ayından itibaren hala anlayamadığım bir şekilde, birazda şahsımdan öç almak isteyen bazı malum Meclis üyelerinin kışkırtması ile kin-nefret duygusuyla her Meclis Toplantısında şahsıma saldırmış, bu yetmemiş uydurma ve sahte raporlarla “devr-i sabık” yaratma gayreti gütmüş, hakkımızda akıl almaz iftira ve isnatlarla dava açmış, kıt aklıyla halkın  nazarında bizi küçük düşürme, İtibarsızlaştırma girişimlerinde bulunmuştur! Bunun en önemli ve en somut örneği Mersin genelinde yaptığımız asfalt çalışmaları ile ilgili açtığı davadır!

SEÇER’Lİ DÖNEMDE HAZIRLANAN UYDURMA TUTANAKLAR MAHKEME TARAFINDAN REDDEDİLDİ!

Bilindiği gibi Büyükşehir Belediyesi olarak 5 yıl içerisinde onca hizmetlerin yanında Kent Merkezleri hariç, sadece kırsalda 5.500 km asfaltlama çalışması yapmışız. Beyefendi, yapılan bazı asfalt çalışmalarını uydurma tutanaklarla hiç yapılmamış gibi göstererek, yüklenici firmaya haksız ödemeler yapılması için hak edişler hazırlandığını iddia ederek mahkemeye suç duyurusunda bulunmuştur. Ancak Bakanlık müfettişlerinin ve bilir kişi heyetinin yerinde yaptığı incelemelerde, yetkisiz ve teknik bilgisi olmayan kişilerce tutulan uydurma tutanaklarda yapılmadığı iddia edilen asfaltların tamamının yapıldığı yerinde tespit edilmiştir.

Oysa Kocamaz’ın yönetimindeki bir Belediye’de, bu tür bir olaya tevessül edecek kişi, başına neler geleceğini çok iyi bilir! Geçmişte, Tarsus’ta bunun örnekleri mevcuttur. Vahap Seçer’in burada unuttuğu şey, yapılan hizmetleri Burhanettin Kocamaz’ın bizzat yerinde gidip incelediğidir. Bunlar, kıymetini bilmeyip, makam aracı diye takdim ettikleri ve ufuksuzlukları nedeniyle sattıkları helikopteri ne için aldığımızı ve hangi amaçlarla kullandığımızı zannediyorlar?

“VAHAP SEÇER BELLİ Kİ BENİ KENDİSİYLE KARIŞTIRIYOR”

Vahap Seçer belli ki, beni kendisiyle karıştırıyor! Benim yönettiğim Belediye’de onların iddia ettiği gibi bir hadsizliği yapacak kişi daha anasından doğmamıştır! Burhanettin Kocamaz böyle bir olaya tevessül edebilecek kişiyi, Vahap Seçer’e bırakmaz! Bizzat kendisi cezasını keser ve zaman kaybetmeden adli makamlara teslim ederdi. Burada hem Belediye Başkanı olarak ben hem hizmeti yürüten ve hak edişlerde imzası bulunan bürokratlar, hem de yüklenici firma töhmet altında bırakılmakta ve adeta çete kurarak hırsızlıkla suçlanmaktadır. Bu iftirayı bizim kabullenip, sineye çekmemiz mümkün değildir! İnsanım diyen birisinin, sadece oturduğu koltuğu pekiştirmek maksadıyla böyle bir yola tevessül etmesi kabullenilemez! Uydurduğu yalanlarla insanların psikolojisini bozması, mağdurlarında atılan iftiralara sessiz kalması düşünülemez!

Nitekim bu konuda açılan davaya yerel mahkemenin verdiği ESASTAN RED kararı, Bölge İstinaf Mahkemesi tarafından da onanmış, verilen RED KARARI tescil edilmiştir. Bu süreç boyunca bir çok arkadaşımızın sağlığı bozulmuş, toplum içerisinde itibarları zedelenmiş ve bu aklanma kararına kadar oldukça sıkıntılı bir süreç yaşamışlardır. Bunun yanında yüklenici firmanın alacağı ödenmemiş, öncelikle firma zarar uğratılmıştır!

yüklenmelerine rağmen işi beceremeyince başka bir yandaşa devredilmiş, onlar da beceremeyince bizim dönemde  iş yapan firmalar çağrılarak ve adeta yalvarılarak  yandaşlara ortak edilmiş, hizmetler ancak bu şekilde yaptırılabilmiş ve hala da yaptırılmaktadır!

Vahap Seçer döneminde liyakatsiz ve beceriksiz yöneticiler sayesinde Büyükşehir’in yapılan birçok ihalesi iptal edilmiş ya da kanunsuz bir şekilde onaylanmıştır. Yapılan akaryakıt, köpek maması ve taşıt kiralama ihalesi gibi birçok ihalede yolsuzluk yapılmıştır. Kiralanan binek araçların birçoğu Parti yöneticilerine kanunsuz bir şekilde tahsis edilmiştir. Araçlar sivil plakalı ve üzerinde Belediye logosu da olmadığından, akaryakıtı belediyeden sağlanarak, belediye ile hiçbir ilgisi olmayan kişilere kullandırılmaktadır.

MAHKEME KARARIYLA DOĞACAK TAZMİNATLAR ŞİMDİ NE OLACAK? BUNU SEÇER ÖDEYECEK Mİ?

Peki şimdi aradan geçen 5 yılda firmaya hak edişleri ödenmediği için doğacak tazminatlar ve ödemeleri geciktirme faizlerinden doğan alacakları ne olacaktır? Bu zararlar acaba Beyt-ül Mal olan Belediye’ye mi ödetilecek yoksa sırf kin ve nefretle Burhanettin Kocamaz’ı halkın gözünden düşürmek maksadıyla bürokratları ve yüklenici firmayı mağdur eden Vahap Seçer mi ödeyecektir? Bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızın, Halkın ödediği vergilerin, birilerinin hırsına, şahsi ihtiraslarına kurban edilerek, Belediyenin zarara uğratılmasına kayıtsız kalmayacağımızın bilinmesini isteriz!

İşin bir diğer ilginç tarafı, Belediye’ye ihaleyle hizmet veren firmalara mobbing uygulanmış, sözleşmeleri iptal edilerek yüklendikleri işler ellerinden alınmış ve yandaş firmalara verilmiş(asfalt ve çöplerin semi traylerlerle taşınma işleri) ancak iş verilen yandaşlar, daha yüksek fiyatlarla işi yüklenmelerine rağmen işi beceremeyince başka bir yandaşa devredilmiş, onlar da beceremeyince bizim dönemde  iş yapan firmalar çağrılarak ve adeta yalvarılarak  yandaşlara ortak edilmiş, hizmetler ancak bu şekilde yaptırılabilmiş ve hala da yaptırılmaktadır!

 

Vahap Seçer döneminde liyakatsiz ve beceriksiz yöneticiler sayesinde Büyükşehir’in yapılan birçok ihalesi iptal edilmiş ya da kanunsuz bir şekilde onaylanmıştır. Yapılan akaryakıt, köpek maması ve taşıt kiralama ihalesi gibi birçok ihalede yolsuzluk yapılmıştır. Kiralanan binek araçların birçoğu Parti yöneticilerine kanunsuz bir şekilde tahsis edilmiştir. Araçlar sivil plakalı ve üzerinde Belediye logosu da olmadığından, akaryakıtı belediyeden sağlanarak, belediye ile hiçbir ilgisi olmayan kişilere kullandırılmaktadır.

“SEÇER’Lİ DÖNEMDE YAPILAN TÜM USULSÜZLÜKLERE NEDEN GÖZ YUMULMAKTADIR!”

Benim anlayamadığım husus ise, Belediye Başkanlığı yaptığım 25 yılda en basit bir şikayette, özellikle de Süleyman Soylu döneminde belediyeye üşüşen müfettişler ve Bakanlık yetkilileri bu dönemde nerededir? Bunca yolsuzluğa ve kaynak israfına neden göz yummaktadır! Bunu gerçekten çok merak ediyor? ve Bakanlık yetkililerine buradan seslenmek ve sormak istiyorum. Bize uygulanan Belediye kanunu mu yürürlükten kalktı? Yoksa bizim bir türlü çözemediğimiz, aklımızın ermediği ve çözemediğimiz Vahap Seçer’e uygulanan özel bir ayrıcalık ya da bizim aklımızın ermediği özel bir durum mu var?

Ben buradan herkese soruyorum? Vahap Seçer Mersin ve İlçelerine, özellikle de kırsal kesime, bizim başlattığımız projeler dışında ne yapmıştır? Bizim yaptıklarımızı koruyabilmiş midir?

Vahap Seçer reklam panolarında, araçlarda ve yandaş TV programlarında bizim Tarsus’ta ve Mersin Büyükşehirde yaptığımız hizmetleri (hiç utanmadan!) emek hırsızlığı yaparak sanki kendisi yapmış gibi övünerek anlatabilmektedir!

(Tarsus Belediye Başkanlığı görevimiz esnasında yaparak hayata geçirdiğimiz Gençlik Kampı, Mersin Büyükşehirde iken yaptığımız ve Türkiye’de bir ilk ve en karlı proje olan çöp ayrıştırma, kompost, solucan gübresi ve elektrik enerjisi üretim tesisi gibi)

“SEÇER’E BUNUN HESABI SANDIKTA SORULMALI!”

Bu despotluğun, bu kibirli duruşun, bu kin ve nefretin ve insanları ayrıştırmanın hesabı sandıkta mutlaka sorulmalı, Mersin bu ben yaptım oldu mantığından, yapılan ayrımcılıktan ve insanlara tepeden bakan bu kibir abidesinden behemehâl kurtulmalıdır.

Ben ve töhmet altında bırakılan bürokrat arkadaşlarımız, açıklanan bu mahkeme kararıyla tescillendiği gibi, kişilik haklarımıza yapılan bu alçakça saldırıyı karşılıksız bırakmayacak, her türlü kanuni haklarımızı ve manevi tazminat talebimizi yasal yollardan kullanacağız!

Şunu da herkes bilmelidir ki, kimsenin şerefi, haysiyeti bu kadar ucuz değildir ve bu kadar kolay heba edilemez! Bizler de heba edilmesine de asla izin veremeyiz!

Bize kıt akıllarıyla iftira atarak, hakaretler ederek yıpratacağını zannedenler önce aynaya ve çevrelerine baksınlar! Biz 25 yıl boyunca o koltukları dikenli koltuklar olarak gördük. İşleri ve yaptığımız hizmetleri bire bir takip ettik. Mecbur kalmadıkça o koltuğa oturmadık. Başkanlığa değil hizmetkarlığa soyunduk! Durmadan usanmadan hizmet ürettik! Hala da Milletimize hizmet etmeye, sorunlarını çözmeye gayret ediyoruz. Rabbim kimseyi kuru iftiralardan korusun. İftiralar ve iftiracı insanlarla terbiye etmesin. Tüm insanlığı şark kurnazlığı yapan şeytanlardan, şeytanlaşmış insanların şerrinden muhafaza eylesin. Amin.

GÜNDEM

GENEL